21.08.2016

Kitap Yorumu | Koğuş - Arno Strobel




  "Seni kovalayan anılarınsa kaçıp saklanamazsın. Yüzleşmekten başka çaren yok."


            Orjinal Adı: Der Trakt
            Yayınevi: Pegasus
            Sayfa Sayısı: 352
            Baskı Yılı: 2016
            Çevirmen: Atilla Dirim
            Puanım: 2/5
            Goodreads Puanı: 3.64/5





  Arka Kapak:     


   
   Seni kovalayan anılarınsa kaçıp saklanamazsın. Yüzleşmekten başka çaren yok. Söyle bana, Kocan seni daha önce hiç görmediğini söylüyor. Ve herkes bir çocuğunun olmadığını iddia ediyor. Kimse sana inanmıyorken kime güvenebilirsin? Peki aslında sen kimsin? Gece yarısı bir anda karşısına çıkan bir araba ve oğlunu kendisinden söküp alan dövmeli bir kol…

Sybille'nin hatırlayabildiği tek şey budur. Şimdi penceresiz bir koğuşta yatarken karşısındaki doktor ona iki ay komada kaldığını söyler. Çocuğunu sorduğundaysa kendisine çocuğunun olmadığı cevabı verilir. Durumu anlamlandıramayan Sybille koğuştan kaçar. Evini bulmayı başarıp kocasına kavuşunca kâbusunun sona erdiğini düşünür ama yanılıyordur. Çünkü kocası onu reddetmekte ve bir çocukları olmadığını iddia etmektedir. Sırlar aydınlanmaya başladığında ise Sybille kâbusunun daha yeni başladığını anlayacaktır."İlk sayfasından itibaren okuyucuyu kendine çekiyor ve yakasını bir an olsun bırakmıyor." -Huffingtonpost.de-"Heyecan dozu yüksek bir psikolojik gerilim, size doğru sandığınız her şeyi unutturacak."-Bücherrezensionen.org-"Strobel tüm kitap boyunca şeytani zekâsını sonuna kadar kullanmış. Normallik ile delilik arasında gidip gelen, insanı diken üzerinde tutan bir hikâye." -Krimi-couch.de-



  Yorumum:


     Kitabı beş günde anca bitirebildim, nu biraz benden biraz da kitaptan kaynaklanıyor. Bazı nedenlerden dolayı pek okuyamadım, hatta elime bile alamadığım günler oldu ama bunun için üzgün falan değilim açıkçası. Önce biraz konusundan bahsedeyim: Sibylle bir hastanenin bodrum katındaki bir odada uyandığında kendini makinelere bağlanmış halde bulur. Doktor, ona iki ay komada kaldığını ve Sibylle'nin hatırladığının aksine bir çocuğu olmadığını söyleyince oradan kaçar. Ancak kocası da dahil kimse onu tanımaz ve doktor gibi, çocuğunun olmadığına ikna etmeye çalışırlar. Bunun üzerine Sibylle, kendine ne olduğunu bulmak amacıyla araştırmaya girişir.

     Psikolojik gerilim türünde film ve kitaplara bayıldığım içinkitabın konusunu görünce hemen üstüne atladım ama beklediklerimi bulamadım maalesef. Verdiğim puandan anlayacağınız üzere kitabı pek sevemedim. Konusu dışında beğendiğim pek bir şey yoktu. Mesela beni en rahatsız eden şey yazarın anlatış biçimiydi. Cümleler çok kısaydı ve karakterlerin duyguları okuyucuya tam olarak aktarılamamıştı bence. Sibylle'nin yaşadıklarına rağmen o kadar güçlü kalabilmesi biraz saçma geldi. Olayların akışı da oldukça basitti. Kitabın sonunu daha ortalarda tahmin ettim, tahmin ettiğim şey çıkmasın diye çok dua ettim ama çıktı :( Çok şaşırdığım yerler de oldu elbet ama ben daha büyük bir şok beklerdim. 

     Kitabı internetten okuduğum için çok mutluyum. Eğer merak ediyorsanız, benim gibi hayal kırıklığına uğramamak için beklentinizi düşürerek okuyun bence :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder