20.08.2016

Kitap Yorumu | Oz - Adam Fawer



   "Yeniden keşfetmeye hazırlan: OZ'u ya da kendini!"   



          Orjinal Adı: Oz
        Yayınevi: April Yayıncılık
        Sayfa Sayısı: 384
        Baskı Yılı: 2016
        Çevirmen: Algan Sezgintüredi
        Puanım: 2,5/5
        Goodreads Puanı: 2,8/5




      Arka Kapak:


    Dorothy ilk defa öldüğünde on iki yaşındaydı. 
    En azından bana söylediği buydu. 
    Delirdiğini düşünmüştüm ama şimdi ona inandığım için esas deli ben miyim diye merak ediyorum. 
    Öyleysem bunların hiçbirinin önemi yok demektir. 
    Ama değilsem… 
    Eh, o zaman dünya benim düşündüğüm gibi bir şey değil demektir.
    Üstelik tek bir dünya yok.

    Kafanız karıştıysa canınız sıkılmasın. Benimki de karışmıştı. 
    Okuyun, anlayacaksınız. Sonra karar verirsiniz: 
    Ben mi delirdim yoksa siz mi?

    Hortum seni sürükledi. 
    Şimdi hikâyeye baştan başlayacaksın. 

    Aklını, kalbini, duyularını karıştıracak bir dünyayla karşı karşıyasın. 
    Bu diyarda gündüzler karanlık turuncu, güneş siyah, geceler bembeyaz.
    Büyünün yerini bilim aldı.
    Hatırladığın herkes, her şey artık çok daha güzel, korkunç, acımasız. 

    Yeniden keşfetmeye hazırlan: OZ'u ya da kendini!




              Yorumum:


     Bu kitap, daha Ağustos ayında olmamıza rağmen rahatlıkla söyleyebilirim ki bu yılın beni en çok hayal kırıklığına uğratan kitabı oldu. Olasılıksız ve Empati'den sonra o kadar büyük bir beklenti içerisindeydim ki bırakın konusunu öğrenmeyi arka kapak yazısını bile okumadan başladım ve resmen yıkıldım. Hala neden diye soruyorum, neden yaptın bunu bize sevgili yazar?! Peki başka bir yazardan okumuş olsaydım beğenebilir miydim? 13-14 yaşlarında olsam beğenirdim çünkü gerçekten eğlenceli ve komik ve basit bir kitaptı.

    Konusundan bahsedecek olursam Dorothy, bir gün ölüyor ve kendini başka bir dünyada, kötü bir cadıyı öldürmüş durumda buluyor. Bu dünyada her şey bizim dünyamızdakinin tam tersi. Gündüzler karanlık, geceler bembeyaz, kan yeşil, güneş siyah.. Üstelik hayvanlar ve cansız varlıklar da konuşabiliyor. Dorothy'nin kendi dünyasına dönebilmesi için Oz Büyücüsü'nü bulması ve başka bir kötü cadıyı daha öldürmesi gerekiyor. Kızcağızın başına gelmeyen kalmıyor tabii ki.  


   Kitap, Oz Büyücüsü filminin Adam Fawer tarafından uyarlanmış haliydi. Filmi kitabı okuduktan sonra izlediğim halde kitaptan daha çok beğendim. Çünkü basit olması beni çok rahatsız etti. Sürükleyici olmamasına rağmen okurken tuhaf bir şekilde sıkıcı gelmedi. Demek istediğim okurken bırakmak istemiyorsunuz ama bıraktığınızda da tekrar elinize alasınız gelmiyor. Sevdiğim tek şey karakterlerdi, hepsini ayrı ayrı çok sevdim, sanki her zaman tanıyormuşuz da bu kitapta, birlikte bir yolculuğa çıkmışız gibi hissettim. Özellikle Korkuluk karakterine aşık oldum diyebilirim. Aşırı sevimliydi, kitabın içine girip ona sarılasım geldi bazen. Dorothy'nin konuşan su damlacıklarıyla olan diyolagları da efsaneydi :D 
    
   Dediğim gibi çok basitti, sırf ortaya bir kitap çıksın diye, zorla yazılmış gibiydi. Adam Fawer'a hiç yakıştıramadım. Yalnız Türk okurlarına teşekkür etmesi ve bu kitabı onlar yani bizim için bitirmiş olması büyük bir Adam Fawer hayranı olarak beni çok gururlandırdı. Eğer bu kitabı çok merak ediyorsanız, Adam Fawer yazmış, illede okuyacağım diyorsanız, beklentinizi düşürerek okumanızı tavsiye ederim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder